Psikoloji

Psikoloji

7 Oca 2025

Kendin Olmak

Kendin Olmak

Kendin Olmak

H. Mehmet Artıran

Uzm. Klinik Psikolog

Bu yazıyı yazarken ben ben değilim; okurken de, siz de siz değilsiniz. Öyle zannediyoruz! Kendimiziz sanıyoruz! Hiçbirimiz tam olarak kendimiz değiliz. ‘Komşular ne der’ kafasıyla büyütülmüş insanlarız. O zaman hepimiz komşunun istediği kişilikleriz aslında. Bu komşu kim? Komşu herkes…

Kendilik, büyürken (büyüme bitmeyen bir şeydir.) etrafımızdakilerden kopyaladıklarımızla, onlar bizi sevsin, onaylasın diye onların istediği, beklediği özelliklerden oluşturduğumuz yapılardan ibarettir. Yani biz bir kopyayız. Bunu biraz daha açalım isterseniz. Ben iyi bir insanım diyorum kendim için. İyi insanı belirleyen özellikler kim tarafından tanımlandı? İyi bir insan olmanın özelliklerine ben nasıl sahip oldum? Kendi kendime mi..? Düşünce ve fikirlerinize şöyle bir göz atın. Sahip olduğunuz düşüncelerin ne kadarı size ait? Gerçekten zihninizdeki fikirlerin hepsini siz mi buldunuz? Sahip olduğunuz değerlerin kaçını siz buldunuz? Hepsini kopyaladık. Ailemiz, toplum, okul vb. aracılığıyla birçoğunu öğrendik. Bize yakın gelenleri benimsedik, kendimize mal ettik. Geçen zaman içerisinde fark etmeden hepsini bizim, dolayısıyla kendimiz olduğunu zannetmeye başladık. Lafı uzatmayalım, hepimiz kopyayız aslında. Ötekileri tekrarlıyor/taklit ediyoruz. Hani bazen şu olur; ‘Abi, bu çok iyi bir fikir…’ Emin olun bu fikir ne yeni, ne de orijinaldir. Bu fikir sadece bir sentezdir. Sentezlemeyi basite aldığımı düşünmeyin lütfen. Sentezleme herkesin yapacağı bir şey değildir. Bu konuyu ayrıca yazacağım.

‘Kendinizi anlatın’ diye sorarlar ya… İş görüşmeleri ya da yeni katıldığınız ortamlarda. Ne anlatacağınızı bilemezsiniz. Bunu bilememek kadar normal bir şey yok. Çünkü bilmiyoruz. Hadi bir şeyler anlatalım desek kendimizle ilgili, basma kalıp olacağı duygusu oluşur içimizde. Salt bize ait, bize orijinal bir şey bulamadığımız için bu durum ortaya çıkar. Kendimle ilgili ne anlatayım? Anlatacağım ne varsa karşımdaki kişi de biliyor gibidir. Çok özel bir şeyler gelmez aklımıza kendimizle ilgili. O zaman kendimizi nasıl özel ve özgün hissediyoruz? Bu bir yanılsama mı..? Bunu da sonraki yazıya bırakalım. Narsizmi konuşacağız, bu durum orada anlaşılır olacak.

Yaşadığınız hayatın ve bu hayatın içerisinde vermiş olduğunuz kararların ve dahi seçimlerin kaçta kaçı size ait? ‘Kendinizi anlatın dan daha zor bir soru bu. 22 yıldır insanlarla görüşme yapıyorum. Yaşadıkları sıkıntı, isteksizlik, mutsuzluk hatta depresyonlarının arka planında kendilerini çok da tanımadıkları ve buna bağlı olarak neyi, niçin yaşadıklarını da çok farkında olmadıklarını gördüm. Sanki akan bir suda sürükleniyor gibiydiler. Bazı insanlar da sanki toplumun beklentileri doğrultusunda hayat basamaklarını çıkmak için yaşamaktaydılar. Her iki grup da boşluğa düşmüştü. Yaşadıkları hayat kendilerine aitmiş gibi gelmiyordu. Kendini tanımak işte bu noktada çok önemli hale geliyor. Kendimizi ne kadar bilebilirsek “benim hayatım” dediğim şeyi o kadar bilinçli ve farkındalıklı yaşarız.

Kendini tanımak için bir tür ayıklama işlemi yapmak gerekiyor. Bunun bir kısmı ergenlikte yapılır. Ergen, genel olarak her şeye karşı gelerek yapar bunu. Toplumu, kuralları, otoriteyi, sistemi ne varsa reddeder. Bunu yaparken kendisi gibi ergenler vardır çevresinde. Hepsi aynı şeyi yapar ama hepsi kendisini biricik ve özel hisseder. Bir tür kolektif bilinç halidir bu. Yetişkinlikte durum böyle olmaz. Artık teksinizdir. “Bu benim, işte kendimim, kimseye benzemem ben, farklıyım…”

Hadi bakalım, kendim kimmiş bulmak istiyorsanız yolculuğa çıkalım. İster misiniz..?

Kendilik, büyürken (büyüme bitmeyen bir şeydir.) etrafımızdakilerden kopyaladıklarımızla, onlar bizi sevsin, onaylasın diye onların istediği, beklediği özelliklerden oluşturduğumuz yapılardan ibarettir. Yani biz bir kopyayız. Bunu biraz daha açalım isterseniz. Ben iyi bir insanım diyorum kendim için. İyi insanı belirleyen özellikler kim tarafından tanımlandı? İyi bir insan olmanın özelliklerine ben nasıl sahip oldum? Kendi kendime mi..? Düşünce ve fikirlerinize şöyle bir göz atın. Sahip olduğunuz düşüncelerin ne kadarı size ait? Gerçekten zihninizdeki fikirlerin hepsini siz mi buldunuz? Sahip olduğunuz değerlerin kaçını siz buldunuz? Hepsini kopyaladık. Ailemiz, toplum, okul vb. aracılığıyla birçoğunu öğrendik. Bize yakın gelenleri benimsedik, kendimize mal ettik. Geçen zaman içerisinde fark etmeden hepsini bizim, dolayısıyla kendimiz olduğunu zannetmeye başladık. Lafı uzatmayalım, hepimiz kopyayız aslında. Ötekileri tekrarlıyor/taklit ediyoruz. Hani bazen şu olur; ‘Abi, bu çok iyi bir fikir…’ Emin olun bu fikir ne yeni, ne de orijinaldir. Bu fikir sadece bir sentezdir. Sentezlemeyi basite aldığımı düşünmeyin lütfen. Sentezleme herkesin yapacağı bir şey değildir. Bu konuyu ayrıca yazacağım.

‘Kendinizi anlatın’ diye sorarlar ya… İş görüşmeleri ya da yeni katıldığınız ortamlarda. Ne anlatacağınızı bilemezsiniz. Bunu bilememek kadar normal bir şey yok. Çünkü bilmiyoruz. Hadi bir şeyler anlatalım desek kendimizle ilgili, basma kalıp olacağı duygusu oluşur içimizde. Salt bize ait, bize orijinal bir şey bulamadığımız için bu durum ortaya çıkar. Kendimle ilgili ne anlatayım? Anlatacağım ne varsa karşımdaki kişi de biliyor gibidir. Çok özel bir şeyler gelmez aklımıza kendimizle ilgili. O zaman kendimizi nasıl özel ve özgün hissediyoruz? Bu bir yanılsama mı..? Bunu da sonraki yazıya bırakalım. Narsizmi konuşacağız, bu durum orada anlaşılır olacak.

Yaşadığınız hayatın ve bu hayatın içerisinde vermiş olduğunuz kararların ve dahi seçimlerin kaçta kaçı size ait? ‘Kendinizi anlatın dan daha zor bir soru bu. 22 yıldır insanlarla görüşme yapıyorum. Yaşadıkları sıkıntı, isteksizlik, mutsuzluk hatta depresyonlarının arka planında kendilerini çok da tanımadıkları ve buna bağlı olarak neyi, niçin yaşadıklarını da çok farkında olmadıklarını gördüm. Sanki akan bir suda sürükleniyor gibiydiler. Bazı insanlar da sanki toplumun beklentileri doğrultusunda hayat basamaklarını çıkmak için yaşamaktaydılar. Her iki grup da boşluğa düşmüştü. Yaşadıkları hayat kendilerine aitmiş gibi gelmiyordu. Kendini tanımak işte bu noktada çok önemli hale geliyor. Kendimizi ne kadar bilebilirsek “benim hayatım” dediğim şeyi o kadar bilinçli ve farkındalıklı yaşarız.

Kendini tanımak için bir tür ayıklama işlemi yapmak gerekiyor. Bunun bir kısmı ergenlikte yapılır. Ergen, genel olarak her şeye karşı gelerek yapar bunu. Toplumu, kuralları, otoriteyi, sistemi ne varsa reddeder. Bunu yaparken kendisi gibi ergenler vardır çevresinde. Hepsi aynı şeyi yapar ama hepsi kendisini biricik ve özel hisseder. Bir tür kolektif bilinç halidir bu. Yetişkinlikte durum böyle olmaz. Artık teksinizdir. “Bu benim, işte kendimim, kimseye benzemem ben, farklıyım…”

Hadi bakalım, kendim kimmiş bulmak istiyorsanız yolculuğa çıkalım. İster misiniz..?

Kendilik, büyürken (büyüme bitmeyen bir şeydir.) etrafımızdakilerden kopyaladıklarımızla, onlar bizi sevsin, onaylasın diye onların istediği, beklediği özelliklerden oluşturduğumuz yapılardan ibarettir. Yani biz bir kopyayız. Bunu biraz daha açalım isterseniz. Ben iyi bir insanım diyorum kendim için. İyi insanı belirleyen özellikler kim tarafından tanımlandı? İyi bir insan olmanın özelliklerine ben nasıl sahip oldum? Kendi kendime mi..? Düşünce ve fikirlerinize şöyle bir göz atın. Sahip olduğunuz düşüncelerin ne kadarı size ait? Gerçekten zihninizdeki fikirlerin hepsini siz mi buldunuz? Sahip olduğunuz değerlerin kaçını siz buldunuz? Hepsini kopyaladık. Ailemiz, toplum, okul vb. aracılığıyla birçoğunu öğrendik. Bize yakın gelenleri benimsedik, kendimize mal ettik. Geçen zaman içerisinde fark etmeden hepsini bizim, dolayısıyla kendimiz olduğunu zannetmeye başladık. Lafı uzatmayalım, hepimiz kopyayız aslında. Ötekileri tekrarlıyor/taklit ediyoruz. Hani bazen şu olur; ‘Abi, bu çok iyi bir fikir…’ Emin olun bu fikir ne yeni, ne de orijinaldir. Bu fikir sadece bir sentezdir. Sentezlemeyi basite aldığımı düşünmeyin lütfen. Sentezleme herkesin yapacağı bir şey değildir. Bu konuyu ayrıca yazacağım.

‘Kendinizi anlatın’ diye sorarlar ya… İş görüşmeleri ya da yeni katıldığınız ortamlarda. Ne anlatacağınızı bilemezsiniz. Bunu bilememek kadar normal bir şey yok. Çünkü bilmiyoruz. Hadi bir şeyler anlatalım desek kendimizle ilgili, basma kalıp olacağı duygusu oluşur içimizde. Salt bize ait, bize orijinal bir şey bulamadığımız için bu durum ortaya çıkar. Kendimle ilgili ne anlatayım? Anlatacağım ne varsa karşımdaki kişi de biliyor gibidir. Çok özel bir şeyler gelmez aklımıza kendimizle ilgili. O zaman kendimizi nasıl özel ve özgün hissediyoruz? Bu bir yanılsama mı..? Bunu da sonraki yazıya bırakalım. Narsizmi konuşacağız, bu durum orada anlaşılır olacak.

Yaşadığınız hayatın ve bu hayatın içerisinde vermiş olduğunuz kararların ve dahi seçimlerin kaçta kaçı size ait? ‘Kendinizi anlatın dan daha zor bir soru bu. 22 yıldır insanlarla görüşme yapıyorum. Yaşadıkları sıkıntı, isteksizlik, mutsuzluk hatta depresyonlarının arka planında kendilerini çok da tanımadıkları ve buna bağlı olarak neyi, niçin yaşadıklarını da çok farkında olmadıklarını gördüm. Sanki akan bir suda sürükleniyor gibiydiler. Bazı insanlar da sanki toplumun beklentileri doğrultusunda hayat basamaklarını çıkmak için yaşamaktaydılar. Her iki grup da boşluğa düşmüştü. Yaşadıkları hayat kendilerine aitmiş gibi gelmiyordu. Kendini tanımak işte bu noktada çok önemli hale geliyor. Kendimizi ne kadar bilebilirsek “benim hayatım” dediğim şeyi o kadar bilinçli ve farkındalıklı yaşarız.

Kendini tanımak için bir tür ayıklama işlemi yapmak gerekiyor. Bunun bir kısmı ergenlikte yapılır. Ergen, genel olarak her şeye karşı gelerek yapar bunu. Toplumu, kuralları, otoriteyi, sistemi ne varsa reddeder. Bunu yaparken kendisi gibi ergenler vardır çevresinde. Hepsi aynı şeyi yapar ama hepsi kendisini biricik ve özel hisseder. Bir tür kolektif bilinç halidir bu. Yetişkinlikte durum böyle olmaz. Artık teksinizdir. “Bu benim, işte kendimim, kimseye benzemem ben, farklıyım…”

Hadi bakalım, kendim kimmiş bulmak istiyorsanız yolculuğa çıkalım. İster misiniz..?

PSİKOSOHBET

İletişim Bilgileri

sudeartiran11@gmail.com
mehmetartiran@gmail.com

Sosyal Medya

© 2024 PSİKOSOHBET

PSİKOSOHBET

İletişim Bilgileri

sudeartiran11@gmail.com
mehmetartiran@gmail.com

© 2024 PSİKOSOHBET

PSİKOSOHBET

Nereden Dinleyebiliriz?

İletişim Bilgileri


sudeartiran11@gmail.com
mehmetartiran@gmail.com

Social Media

© 2024 PSİKOSOHBET