Psikoloji

Psikoloji

7 Oca 2025

Herkes Kendisinin Terapistidir

Herkes Kendisinin Terapistidir

Herkes Kendisinin Terapistidir

H. Mehmet Artıran

Uzm. Klinik Psikolog

‘Herkes kendisinin terapistidir’ diye başlayalım yazımıza. Evet, herkes kendisini terapi eder, terapistle birlikte. O zaman terapiye niye gidelim, hem de bir sürü para vererek? Terapist ne işe yarar…? Gidenlere sorduğunuzda kimisi memnun, kimisi değil. Doğrusunu bu yazıda da bulamayacaksınız ama size terapi ve terapistle ilgili bir bakış açısı kazandırmaya çalışacağım. Terapiye gidip gitmemeye sonrasında siz karar verirsiniz….

Yazımızın ilk cümlesine geri dönelim. Terapistin karşısına oturup anlatmaya başladığınızda, kendinizin terapisti olmaya başladığınız andır aynı zamanda. Anlatmak, evet, yaşananları, durumları, iç dünyanızda olan biteni kelimelere dökmek. Değişim ve dönüşümü başlatan şey budur. Bir şeyleri kelimelere dökmek, onları görünür, elle tutulur hale getirir. Hal böyle olunca üzerinde çalışılacak malzemeye de kavuşmuş oluruz. O zaman terapist soru sormaya başlar. Sorular sizi tekrar düşündürür. Zihninizdeki her şey hareketlenmeye, sağa sola gitmeye, dönüp dolaşmaya başlar. Tekrar birleşir, tekrar ayrışırlar. Haliyle bu süreç biraz zorlu ve yorucudur. Ama çaba harcamaya değer. Çünkü yolun sonunda sizi bir içgörü ve farkındalık beklemektedir. Tek bir olay ya da tüm olan bitenlere yepyeni bir bakış açısı kazanırsınız. Sıkıntı ve sorunların çözümü artık daha kolaydır.

Bu kadar basit mi hocam diyebilirsiniz. Evet, bu kadar basit aslında. Konuşmak bizi iyileştirir. Çünkü anlatırken kafanızın içindeki her şey tekrar yapılanır, her şey farklılaşır ve yeni anlamlar kazanır.

O zaman terapiste niye para verelim, gider bir tanıdığımıza anlatırız. Doğrudur ve hatta anlatınca rahatlar ve iyi hissedersiniz. Ama değişme ihtimaliniz az olur, iyilik halleriniz de gelip geçicidir.
Terapist bu noktada ne yapıyor? Sizin anlattıklarınızı bir tür psikoloji diline çevirip bir de oradan bakıyor. Söylediğiniz her şeyi zihnindeki tüm bilgi ve tecrübesinin süzgecinden geçiriyor ve sizin psikolojik bir modelinizi oluşturuyor. Sizin anlattığınız her şey onun zihninde bir yere oturuyor. Sonrasında size ne zaman ve niçin hangi soruyu sorması, hangi yorumu yapması, hangi noktalarda derinleşmesi gerektiğini biliyor. Tanıdığınızın yapamayıp terapistin yaptığını basitçe bu şekilde anlatabilirim.

Ayrıca terapistin dinlemesi diğer insanların dinlemesine benzemez. Bazen eş dost takılır bana: ‘Hocam ne güzel işin var. İnsanları dinliyorsun para kazanıyorsun.’ Toplum içinde de böyle laflamalar olur. Eeee… dinlemek var dinlemek var. Dinlemek var, anlamak var. Dinlemek var, hissetmek var. Bir sürü anlatılanı dinledikten sonra bir kelime söyleyip karşınızdakini düşündürmek var. Çözüm yollarını bulmasını sağlamak var.

Terapi ve terapist konusunda yukarıda bahsettiklerimizden daha fazlası var elbette. Ama bu yazı küçük bir algı değişikliği için kaleme alındı.

Özetle bana göre terapi: Başkasının dünyasında olup bitenlere onun gibi bakıp, kendin gibi düşünmektir. Ve kendi düşüncelerinle değil, onun düşünceleri üzerinde değişimler yaparak yine ona yardım etmektir.

Hoşça kalın….

Not: Bu kısa anlatıya iyi ya da kötü dönüş yaparsanız sevinirim. Terapi ve terapist konusunda daha fazlasını merak ediyorum derseniz, ben de yazarım.

Yazımızın ilk cümlesine geri dönelim. Terapistin karşısına oturup anlatmaya başladığınızda, kendinizin terapisti olmaya başladığınız andır aynı zamanda. Anlatmak, evet, yaşananları, durumları, iç dünyanızda olan biteni kelimelere dökmek. Değişim ve dönüşümü başlatan şey budur. Bir şeyleri kelimelere dökmek, onları görünür, elle tutulur hale getirir. Hal böyle olunca üzerinde çalışılacak malzemeye de kavuşmuş oluruz. O zaman terapist soru sormaya başlar. Sorular sizi tekrar düşündürür. Zihninizdeki her şey hareketlenmeye, sağa sola gitmeye, dönüp dolaşmaya başlar. Tekrar birleşir, tekrar ayrışırlar. Haliyle bu süreç biraz zorlu ve yorucudur. Ama çaba harcamaya değer. Çünkü yolun sonunda sizi bir içgörü ve farkındalık beklemektedir. Tek bir olay ya da tüm olan bitenlere yepyeni bir bakış açısı kazanırsınız. Sıkıntı ve sorunların çözümü artık daha kolaydır.

Bu kadar basit mi hocam diyebilirsiniz. Evet, bu kadar basit aslında. Konuşmak bizi iyileştirir. Çünkü anlatırken kafanızın içindeki her şey tekrar yapılanır, her şey farklılaşır ve yeni anlamlar kazanır.

O zaman terapiste niye para verelim, gider bir tanıdığımıza anlatırız. Doğrudur ve hatta anlatınca rahatlar ve iyi hissedersiniz. Ama değişme ihtimaliniz az olur, iyilik halleriniz de gelip geçicidir.
Terapist bu noktada ne yapıyor? Sizin anlattıklarınızı bir tür psikoloji diline çevirip bir de oradan bakıyor. Söylediğiniz her şeyi zihnindeki tüm bilgi ve tecrübesinin süzgecinden geçiriyor ve sizin psikolojik bir modelinizi oluşturuyor. Sizin anlattığınız her şey onun zihninde bir yere oturuyor. Sonrasında size ne zaman ve niçin hangi soruyu sorması, hangi yorumu yapması, hangi noktalarda derinleşmesi gerektiğini biliyor. Tanıdığınızın yapamayıp terapistin yaptığını basitçe bu şekilde anlatabilirim.

Ayrıca terapistin dinlemesi diğer insanların dinlemesine benzemez. Bazen eş dost takılır bana: ‘Hocam ne güzel işin var. İnsanları dinliyorsun para kazanıyorsun.’ Toplum içinde de böyle laflamalar olur. Eeee… dinlemek var dinlemek var. Dinlemek var, anlamak var. Dinlemek var, hissetmek var. Bir sürü anlatılanı dinledikten sonra bir kelime söyleyip karşınızdakini düşündürmek var. Çözüm yollarını bulmasını sağlamak var.

Terapi ve terapist konusunda yukarıda bahsettiklerimizden daha fazlası var elbette. Ama bu yazı küçük bir algı değişikliği için kaleme alındı.

Özetle bana göre terapi: Başkasının dünyasında olup bitenlere onun gibi bakıp, kendin gibi düşünmektir. Ve kendi düşüncelerinle değil, onun düşünceleri üzerinde değişimler yaparak yine ona yardım etmektir.

Hoşça kalın….

Not: Bu kısa anlatıya iyi ya da kötü dönüş yaparsanız sevinirim. Terapi ve terapist konusunda daha fazlasını merak ediyorum derseniz, ben de yazarım.

Yazımızın ilk cümlesine geri dönelim. Terapistin karşısına oturup anlatmaya başladığınızda, kendinizin terapisti olmaya başladığınız andır aynı zamanda. Anlatmak, evet, yaşananları, durumları, iç dünyanızda olan biteni kelimelere dökmek. Değişim ve dönüşümü başlatan şey budur. Bir şeyleri kelimelere dökmek, onları görünür, elle tutulur hale getirir. Hal böyle olunca üzerinde çalışılacak malzemeye de kavuşmuş oluruz. O zaman terapist soru sormaya başlar. Sorular sizi tekrar düşündürür. Zihninizdeki her şey hareketlenmeye, sağa sola gitmeye, dönüp dolaşmaya başlar. Tekrar birleşir, tekrar ayrışırlar. Haliyle bu süreç biraz zorlu ve yorucudur. Ama çaba harcamaya değer. Çünkü yolun sonunda sizi bir içgörü ve farkındalık beklemektedir. Tek bir olay ya da tüm olan bitenlere yepyeni bir bakış açısı kazanırsınız. Sıkıntı ve sorunların çözümü artık daha kolaydır.

Bu kadar basit mi hocam diyebilirsiniz. Evet, bu kadar basit aslında. Konuşmak bizi iyileştirir. Çünkü anlatırken kafanızın içindeki her şey tekrar yapılanır, her şey farklılaşır ve yeni anlamlar kazanır.

O zaman terapiste niye para verelim, gider bir tanıdığımıza anlatırız. Doğrudur ve hatta anlatınca rahatlar ve iyi hissedersiniz. Ama değişme ihtimaliniz az olur, iyilik halleriniz de gelip geçicidir.
Terapist bu noktada ne yapıyor? Sizin anlattıklarınızı bir tür psikoloji diline çevirip bir de oradan bakıyor. Söylediğiniz her şeyi zihnindeki tüm bilgi ve tecrübesinin süzgecinden geçiriyor ve sizin psikolojik bir modelinizi oluşturuyor. Sizin anlattığınız her şey onun zihninde bir yere oturuyor. Sonrasında size ne zaman ve niçin hangi soruyu sorması, hangi yorumu yapması, hangi noktalarda derinleşmesi gerektiğini biliyor. Tanıdığınızın yapamayıp terapistin yaptığını basitçe bu şekilde anlatabilirim.

Ayrıca terapistin dinlemesi diğer insanların dinlemesine benzemez. Bazen eş dost takılır bana: ‘Hocam ne güzel işin var. İnsanları dinliyorsun para kazanıyorsun.’ Toplum içinde de böyle laflamalar olur. Eeee… dinlemek var dinlemek var. Dinlemek var, anlamak var. Dinlemek var, hissetmek var. Bir sürü anlatılanı dinledikten sonra bir kelime söyleyip karşınızdakini düşündürmek var. Çözüm yollarını bulmasını sağlamak var.

Terapi ve terapist konusunda yukarıda bahsettiklerimizden daha fazlası var elbette. Ama bu yazı küçük bir algı değişikliği için kaleme alındı.

Özetle bana göre terapi: Başkasının dünyasında olup bitenlere onun gibi bakıp, kendin gibi düşünmektir. Ve kendi düşüncelerinle değil, onun düşünceleri üzerinde değişimler yaparak yine ona yardım etmektir.

Hoşça kalın….

Not: Bu kısa anlatıya iyi ya da kötü dönüş yaparsanız sevinirim. Terapi ve terapist konusunda daha fazlasını merak ediyorum derseniz, ben de yazarım.

PSİKOSOHBET

İletişim Bilgileri

sudeartiran11@gmail.com
mehmetartiran@gmail.com

Sosyal Medya

© 2024 PSİKOSOHBET

PSİKOSOHBET

İletişim Bilgileri

sudeartiran11@gmail.com
mehmetartiran@gmail.com

© 2024 PSİKOSOHBET

PSİKOSOHBET

Nereden Dinleyebiliriz?

İletişim Bilgileri


sudeartiran11@gmail.com
mehmetartiran@gmail.com

Social Media

© 2024 PSİKOSOHBET